top of page
Yazarın fotoğrafıAttila Gursel

Bavyera eyaletinin başkenti Münih- Birinci gün öğleden sonra

Güncelleme tarihi: 14 Mar 2019


Yemeğimizi Erzak Pazarı'nda (Viktualienmarkt) (12) yedikten sonra turumuza kaldığımız yerden devam ettik. Pazarın doğusundaki sokak boyunca yürüyünce şehrin ayakta kalan üç kapısından sonuncusuna da ulaştık. Isartor şehir surları kapısı (30) diğer kapılardan daha ihtişamlıydı. Bu kapıya ulaşırken ara sokaktaki Bira ve Octoberfest müzesi (29) gözümüzden kaçtı ama zaten Octoberfest için gelirsek görmek daha iyi olacaktı.



Buraya geldiğimiz yola paralel caddeden geri dönüp Eski Belediye binasına (13) kadar yürüdük. Binayı solumuza alıp cadde boyu devam ettik. Eski şehir surlarının içinde görmediğimiz iki yerden önce uzak olanına gittik. 1080 yılında Münih Bavyera eyaletinin başkenti olunca 1100 yılında inşa edilen bina Eski Kraliyet Sarayı (Alter Hof) (25).


Rotadan sapınca geride Münih'in simgesi ikiz kuleli Leydimizin Katedrali'ni (Frauenkirche) (18) bıraktığımızı fark ettik. Münih Dom olarak da bilinen yapı 1468-88 yılları arasında tam 20 yılda tamamlanmış. Bugün binaların arasında sıkışıp kalmış olsa da hala en ikonik yapı olma özelliğini koruyor.


Dom kulelerinin önünde küçük şirin bir park ve şehrin bronzdan yapılmış bir maketi de bulunuyor.


Katedralden ayrılıp rotamıza geri döndük. Uzun Theatinerstrasse boyunca yürüyüp dükkanlara ve kafelere takılarak büyük bir meydana ulaştık. Odeonsplatz meydanına girince solumuzda Theatine Kilisesi (Theatinerkirche) (20), sağımızda ise Mareşaller Salonu (Feldherrnhalle) (19) yer aldı. Meydanda ayrıca çok yüksek iki direk (nişan) de göze çarpıyordu. Bu meydanı arkanıza alıp kuzeye doğru cadde boyu devam ederseniz faşist yönetimlerin vazgeçemediği zafer takını ve Münih Üniversitesinin binalarını görmek mümkün ancak biz bu yapıları ertesi güne sakladık.


Saat 16:30'u bulmuştu ve bizim hala gezeceğimiz birkaç yer daha kalmıştı. Odeonsplatz meydanına da kapısı olan Kraliyet Bahçesi (Hofgarten) (21) bunlardan biriydi. Bahçe iki tarafı arasta şeklinde duvarlarla, güneyinde Münih Konağı (Residenz München) ve doğu tarafında da Eyalet İdare Ofisi (Bayerische Staatskanzlei) ile çevrili büyükçe bir alana sahipti. Tam ortasında büyük bir taş yapı bulunuyor. Bu yapı aslında Yunan av tanrıçası Diana'ya (Dianatempel) atfen yapılmış 8 kapılı bir sunak. Bahçe hava soğuk olduğundan ve akşam saatleri olması dolayısıyla bize biraz keyifsiz geldi.


Parktaki gezimiz bitirince turun bize tavsiye ettiği gibi girdiğimiz kapıdan çıkmak yerine Münih Konağı (Residenz München) ile Eyalet İdare Ofisi (Bayerische Staatskanzlei) binalarının arasından Residenz'in arkasına doğru yöneldik. Biraz yolları karıştırıp bir şekilde kendimizi Maximilianstrasse adlı uzun ve geniş sokakta bulduk. Bu sokak iki tarafında büyük eski çok katlı binaların ve bunların altında yer alan lüks mağazaların bulunduğu bir cadde. Bu caddeden haritayı da kontrol edip istikameti Hard Rock Cafe'ye çevirdik. Falkenturmstrasse denen ara sokaktan önce dış cephesi sarmaşıklarla kaplı Fırıncı Değirmeni Restoranına (Pfistermühle), oradan da küçük bir meydanda bulunan Hard Rock Cafe ve Hofbräuhaus Bira Evi'ne ulaştık. Hard Rock Cafe herkesin bildiği mekan ama diğerinde iğne atsan yere düşmez muhteşem bir yer.



İlk gün böylece bitti. Otelimize dönüp yorgun bedenlerimizi dinlendirdik. Yarın bizi çok güzel bir gün bekliyordu.



11 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


  • Instagram Sosyal Simge
  • Facebook Sosyal Simge
bottom of page