top of page
Yazarın fotoğrafıAttila Gursel

Çizgi Roman Alemi

Bizim çocukluğumuz, çocuklarımın dijital bağımlı çocukluklarından farklı olarak, çizgi roman bağımlılığıyla geçti. İlkokul ve ortaokul çağlarımda daha çok İtalyan üretimi Western ağırlıklı çizgi romanları olan Teksas, Tommiks, Zagor, Swing, Kızıl Maske, Zembla, Mister No alıp okurken lisede benim ilgi alanım daha çok Barbar Conan, Kral Kull ve Solomon Kane'e kaydı. Özellikle çizimlerin tablo gibi olması beni etkiliyordu. Lisenin sonlarına doğru hayatımıza birer ikişer süper kahramanlar ve özellikle Spiderman (Örümcek Adam) ve Batman (Yarasa Adam) girdi. Aslında diğerleri de birer süper kahramandı zira maceradan maceraya koşarlar ama hiç ölmezler, yenilmezler, hatta hiç yaşlanmazlardı. Tom Miks mesela yıllar geçerken hep yüzbaşı olarak kalırdı.



Şimdiki çocuklar, oğullarım da dahil olmak üzere çizgi romanları aslında tam anlamıyla tanımıyorlar. Daha çok hazırcı oldukları için çizgi film ya da Hollywood filmlerinden takip ettikleri DC ya da Marvel karakterlerini biliyorlar. Benimkilerin en sevdikleri Örümcek Adam ama onun da cılkı çıkmış. Paralel evrenlerde bir sürü Örümcek Adam yaratmışlar ki birisi inanmazsınız Domuz Örümcek (Spider Ham).

Bizim çocukluğumuzda şimdikinden farklı olarak AVM'ler yoktu. Ankara'da genel olarak gençler Tunalı Hilmi caddesine takılırdı. Buradaki pasajlar birer AVM kıvamında dükkan dükkan dolaşılırdı. 1981 yılında belki de o zamanın en büyük alışveriş merkezi olan Kuğulu İş Merkezi Kuğulu Parkın karşısında açıldığında koridorlarında yakalamaca oynamıştık. Uzun yıllar gönlümüzün tahtında oturan Kuğulu İş Merkezi zaman içinde önemini yitirdi. İçindeki dükkanlar birer birer el değiştirdi, daha çok gümüşçülerin yoğunlaştığı bir hal aldı. Benim ve benim gibi birçokları için Kuğulu defteri kapandı Birkaç yıl önce abimin pikabını tamir ettirip tekrar plak dinlemeye başlamamla Kuğulu pasajının üst katındaki Ozzytürk ikinci el plakçısını keşfettim. Birkaç yıldır düzenli olarak Ozzy'ye gidip plaklara bakıyor ve koleksiyonuma kullanılmış plak katıyorum. Bu ritüel geçtiğimiz güne kadar bozulmamıştı. Ne olduysa geçtiğimiz cuma günü abimin kızına yaş günü hediyesi için bir arkadaşımla Ozzy'ye plak almaya gitmemle oldu. Plak aldım ama abimin kızı hamile olduğu için bebeğe de bir şeyler alalım dedik. Böylece Kuğulu Pasajının önce zemin katını dolaştık sonra da bodrum kata indik. O anda ufacık bir sahaf dikkatimi çekti: Devr-i Alem Sahaf. Acelemiz olduğu için şöyle bir vitrinine baktık ve vitrindeki eski çizgi romanları gördük. Özellikle kapıya asılmış Örümcek Adam, Süperman posterleri hafta sonu çocuklarla tekrar bu dükkana gelme planı yapmama sebep oldu.



Hafta sonu Kaan ve Ozan'a dedim ki sizi öyle bir yere götüreceğim ki eminim çok seveceksiniz. Alışmadıkları bir şekilde (AVM çocukları bunlar ne de olsa) bir pasajın bodrum katına inince merakları tavan yaptı. Beraberce sahafın içine girdik ve ben çocukluğuma döndüm. Eski ve yeni binlerce çizgi roman içinde bir saatten fazla raf raf hayal kurdum. Annemin "Dersine çalış, atacağım çöpe bunları" sözleri, değiş tokuş edip bir solukta okumalarımız geldi aklıma. Bazen emanet verirdik gözümüz gibi bakarak biriktirdiğimiz sayıları da dönüşte sayfaları cildinden ayrılmışsa ya da yıpranmışsa kızardık emanete hıyanet (!) edene. Çizgi roman bir tutkuydu bizim için. Bazen gölgesinden bile hızlı silah çeken kovboy Red Kit okurduk. Hiç merak etmezdik kim koymuş bu adı ona çünkü orijinalinin Lucky Luke (Şanslı Luke) olduğunu bile bilmezdik. Bazen de Asteriksin deve gücü tazı hızı veren şerbetinin nelere kadir olduğunu öğrenirdik. O küçücük köylerinde Roma'lılar tarafından sarılmış bir avuç Galyalı bize insanlığı, sevgiyi, merhameti, yardımlaşmayı ve daha onlarca meziyeti gösterirdi. Ah o Tenten yok muydu köpeği Fındık ile korku nedir bilmeyen!

Kaan ve Ozan, ben yıllar öncesine bir çizgi roman karakteri olup giderken en sevdikleri Marvel kahramanının 4 çizgi roman kitabını seçmişlerdi bile. Kasaya ödeme için gittiğimizde Devr-i Alem'in sahibi baba oğula çok etkilendiğimi ve çocukluğuma döndüğümü söyledim. "Bu dükkanı dün keşfettim" dedim. "Pasaja geliyordum ama üst kattan plak alıp çıkıyordum." Oğlan gülümsedi. "Demek ki 17 yıldır aşağı kata inmiyormuşsunuz" dedi. Devr-i Alem bunca senedir açıkmış ama ben anca görmüşüm. Artık daha sık gideceğim kesin. Kim bilir belki bir sonraki gidişimde Türk çizgi romanlarından Tarkan'ın ya da Yüzbaşı Volkan'ın birkaç sayısını da satın alırım.


122 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


  • Instagram Sosyal Simge
  • Facebook Sosyal Simge
bottom of page